ALEMDAR Görevde
Meger Hala Sultan’da Kıbrıslı Türk imam var
KIBRIS Gazetesı 9 Eylül 2009 / Emre DINER
Rum yönetiminin içisleri bakanlıgına basvurarak imamlık yapma belgesi alan Kıbrıslı Türk
Sakir Alemdar, Hala Sultan Tekkesi’nde imamlık yapmayı üstlendi.
Sakir Alemdar, KKTC Din Isleri Dairesi Baskanı Yusuf Suiçmez’in dün KIBRIS’a yaptıgı
“Kıbrıslı imam yok, bu yüzden Türkiye’den getirtmek zorunda kaldık” seklindeki açıklamasını
elestirdi ve “biz varız” dedi.
Alemdar, kendilerinin Rum hükümeti tarafından izinli olarak görev yaptıklarını belirterek,
“Sayın Suiçmez’in yaptıgı girisimden memnunuz, ancak bizlere de danısması gerekirdi. Orada
bizim varlıgımız da söz konusudur” diye konustu.
Rum hükümeti onaylı imamlık resmi yaptıgını kaydeden Alemdar, Rum tarafında bu görevi
hangi sartlarda yaptıgı konusunda da aydınlatıcı açıklamalarda bulundu.
Suiçmez’e diyalog çagrısı
Alemdar, Suiçmez’in dünkü açıklamalarının bir yandan sevindirici diger yandan da üzücü
oldugunu ifade etti. Alemdar, KKTC Din Isleri Dairesi’nin 500 kisilik bir grupla Hala Sultan’a
geçmesinin iyi bir girisim oldugunu, ancak plansız ve programsız bir çalısmanın bu olayın
politize edilmesine sebep olabilecegini söyledi.
Kıbrıslı Türk imamların da bulunduguna isaret eden Alemdar, “Biz de din adamıyız ve her
türlü diyaloga açıgız. Din Isleri Baskanı’ndan da bu diyalogdan yana bir tavır bekliyoruz” dedi.
“Rum hükümetinden izinli görev yapıyorum”
Islam dünyasının en kutsal mekanlarından biri olarak kabul edilen ve manevi degerinin
yanında mimarisiyle de üne sahip olan Hala Sultan Tekkesi’nin imamlıgını üstlenen Alemdar,
Rum hükümeti tarafından izin alarak görev yaptıgını kaydetti. Rum hükümetinin kendilerine
hosgörülü yaklastıklarını ifade eden Alemdar, “eskiden çekincemiz vardı. Ama simdi
degerlerimizin korunması için her türlü yardımı yapıyorlar” dedi.
“Hala Sultan Ramazan boyunca her gün açık”
Alemdar, Hala Sultan’ın Ramazan ayı boyunca her gün gezilmesine Rum hükümeti tarafından
izin verdigini dile getirerek söyle konustu:
“Polis kontrolünde camide ibadet ediliyor. Rum tarafında bulunan ve tepki gösterecek olası bir
durum karsısında sivil polisler tarafından korunuyoruz. Ramazan ayından önce sadece Cuma
günleri açıktık. Ramazan ayında teravih namazı da kılınıyor. Kıbrıslı Türk vatandaslar gelerek
birlikte güzel ve mukaddes tarihi bir yerde ibadet ediyoruz”.
Bu arada, Hala Sultan’ın ihtiyaçlarının Birlesmis Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Rum
hükümeti tarafından karsılandıgını vurgulayan Alemdar, camide dönüsümlü olarak 5 kisinin
hizmet verdigini kaydetti.
Ingilizce “Hutbe”
Alemdar, manevi degeri büyük olan Hala Sultan’da yapılan ibadetler hakkında da bilgi verdi.
Alemdar, hutbeleri Ingilizce okuduklarını ve çogu zaman namaz kılındıgı esnada, turistlerin
Ingilizce hutbeyi dinledigini ve merakla izledigini belirtti.
Alemdar, “Kıbrıslı Rumların Hala Sultan’a karsı ilgisi veya tepkisi var mı?” sorusuna, “Rumlar
ve özellikle yurt dısından gelen turistlerin ilgisi yogundur. Çogu zaman hosumuza gidiyor bu
durum. Çok yogun ilgi görüyoruz…” yanıtını verdi.
Suiçmez ne demisti?
Din Isleri Dairesi Baskanı Dr. Yusuf Suiçmez, KIBRIS’a yaptıgı açıklamada, “500 kisilik bir
katılımla, mübarek Kadir gecesini, Hala Sultan’da kutlayacagız” demisti.
Suiçmez, ‘15 Eylül’ü 16 Eylül’e baglayan gecenin Kadir gecesi oldugunu ve bu kutsal, anlamlı
geceyi, insallah anlamlı bir mekanda kutlamak arzusunda olduklarını’ belirterek, Rumların Ay
Mamas misillemesi yapıp, geçisinize izin vermemesi söz konusu olur mu?” sorusuna söyle yanıt
vermisti:
“Rum tarafının bu konuyu politize etmesine gerek olmadıgına inanıyorum. Karsılıklı anlayısın
gelismesi için yapılan bir çalısmadır. Dısisleri bakanımız Sayın Hüseyin Özgürgün aracılıgıyla
dilekçemiz Birlesmis Milletler’e ulasmıs durumdadır. Olumsuz bir tavır beklemiyoruz.
Türkiye’den bazı imam konuklarımız da var. Onlar da Sayın Cumhurbaskanımız Mehmet Ali Talat’ın girisimi ile geçecekler… Osmanlı döneminin son zamanlarında baslayan adadaki dini
egitim sonra devam etmedi. Kıbrıslı din adamları vefat etti. Arkalarında bir miras
bırakamadılar, kendilerini takip eden din adamları olmadı. Dolayısıyla bu açıgı Türkiye’den
gelen imamlar ve din adamları ile kapatıyoruz.”
Bismillahir Rahmanir Rahim
Tasavvuf terbiyesinin asıl hedefi kâmil insan yetiştirmektir. Ariflerin tarifine göre kâmil insan, Allah’a aşık olmuş, kalbi gaflet ve manevi kirlerden zikir ile huzur bulmuş, (arınmış) gönlü boş arzu ve sahte sevgilerden arınmış, nefsi ilâhi emirlere itaat edecek bir kıvama gelmiş; kısaca içi ve dışıyla Yüce Allah’a teslim olmuş insandır. İşte bu kıvamı bulmak için önündeki rehbere samimi olarak inanmaya, gücü nisbetinde emir ve tavsiyelerine uymaya teslimiyet denir. Akıl sahibi olan ve insanlığı “göreceli” olmayan her insan teslimiyetin bir kafese sokma değil, aksine huzur dolu günlere ve özgürlüğe ulaşmak olduğunu görmekte zorlanmayacaktır…
İslâmı hakkıyla yaşayabilmek ve hakîkî kullukta bulunabilmek ancak teslîmiyetle mümkündür. Kulluk, aslında teslîmiyet demektir. Kalb, ancak teslîmiyetin tam olmasıyla huzûra kavuşur. Teslîmiyet, gönüldeki kederi ve sıkıntıyı izâle eder. Rûh, sevdiği ile beraber olur. Teslîmiyet ehli, dâima Hakk Teâlâ Hazretleri ile beraberdir.
İçi ve dışıyla Hakk’a teslim olan kimse, Allahu Tealâ’dan başka her şeyin köleliğinden kurtulur, hür olur, kalbi Allah ile huzur, ilâhi aşk ile hayat bulur. Hakk’a itiraz eden kimse ise, iradesini nefsinin eline vermiş olur. Bundan sonra o kimse kendisini hür irade ve hürriyet sahibi görse de, aslında bütün yaptıkları bir çeşit köleliktir. Çünkü bu kimse, devamlı nefsine köle, şehvetine esir, midesine hizmetçi, maddeye bekçi, insanların aferin ve alkışına bağımlı bir halde hayat sürmektedir. Böyle bir hayat şeref ve hürriyet değil, tam manası ile zillet ve köleliktir.
Aşure Günü – Hadra Zikir
1663 Wheat Hill Rd.
Sidney Center, NY 13839
Peru’daki Osmanlı Dergahı, tebliğde sınır tanımıyor And Dağları arasında kalan Kızılderili köylerine tebliğ çalışmaları yürüten ‘Osmanlı Perulular’ sınır ve mesafe tanımıyor 22 Şubat 2013 / 07:37 And Dağları arasında kalan Kızılderili
“Prayer Vigil”, Amerikan Kızılderililerinin organize ettiği ve her yıl, Beyaz Saray’ın önünde, herkese açık ve iki gün süren, “dünyada barış” amaçlı bir etkinliktir. Son on yıldır, Şeyh Abdulkerim el Kıbrısi Hz. ve müridlerinin de davet edildiği bu etkinliğe Şeyhimizde büyük önem verirdi. 2002′deki ilk “Prayer Vigil”e, halifesi Lokman Efendi’yi göndermişti ve Lokman Efendi
‘İmana Giden Yol’ Şeyh Nazım ile röportaj – Havadis Gazetesi
Bab-ı Alem, MPL TV: ‘Kıbrıs Osmanlı Dergahı & Şeyh Abdulkerim el Kıbrısi Hz.’ 2010 ( 1/6 ) ( 2/6 ) ( 3/6 ) ( 4/6 ) ( 5/6 ) ( 6/6 )
SABAH Gazetesi, Şeyh Nazım Kıbrısi ile Röportaj ”İnsanlara ARSLAN Lazım”
TNT Tv Hayatın Şifreleri Programı – Şeyh Nazım el Kıbrısi 5/10/2011 1 2 3 4 5 6 7
Şeyh Mevlana Nazım Kıbrısi Hz.’den Vakit Gazetesi Röportajı
KIBRIS, Nakşibendilerin dergahına girdi, Şeyh Nazım ve müritlerinin bir gününü izledi Pazar, 26 Aralık 2010 Şeyh Nazım Kıbrısi… Şeyh Nazım Adil… Ya da Şeyh Nazım Efendi… Sufizmin Büyük Ustası, Nakşibendi Tarikatı’nın Büyük Şeyhi… Çok yakınındaki sevenlerine göre, “Sultan”… Bir Kıbrıslı… Nazım Kıbrısi, 20 (Bazı kaynaklara göre) 21 Nisan 1922’de Larnaka’da doğdu… Cuma günü doğan
Şilili madenciler Şeyh Nazım’ı ziyaret etti 20 Aralık 2010 Pazartesi 16:53 69 gün yerin 700 metre altında mahsur kaldıktan sonra kurtulan 33 Şilili madencilerin bir kısmı KKTCde Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Nazım’ı ziyaret etti. Şili’de bir maden göçüğünde 69 gün toprağın 700 metre altında mahsur kalan 33 madenciden 4’ü KKTC’ye gelerek Nakşibendi tarikatının
MPL Televizyonun Bâb-ı Âlem programından 2008
Şeyh Abdulkerim el Kıbrısi, Oğuzhan’ın “Türkoğluna rahatlık verme” duasını anlatıyor. 8 Ağustos 2009 – Almanya
“Kavmiyet iddia edenlerin uzerine lanet olsun” Şeyh Nazım el Kıbrısi
Şeyh Nazım el Hakkani dergahında Lefke, Kıbrıs – 21 Subat 2008
BismillahirRahmanirRahim HZ. LOKMAN’DAN OĞLUNA EY EVLADCIĞIM ! HİKMET, SENİN ON ŞEYİ YAPMANDIR: 1) ÖLMÜŞ KALBLERİ DİRİLTMELİSİN, 2) YOKSULLARLA OTURMALISIN, 3) HÜKÜMDARLARIN MECLİSLERNDEN SAKINMALISIN, 4) KÖLELERİ AZAT ETMELİSİN, 5) DÜŞKÜNLER İLE TANIŞMALISIN, 6) GARİPLERİ MİSAFİR ETMELİSİN, 7) FAKİRLERİ ZENGİN ETMELİSİN, 8) ŞEREFLİ KİMSELERİN ŞEREFİNİ ARTILMALISIN, 9) BÜYÜKLERİ DE YÜCELTMELİSİN, 10) DİLİNİ MUHAFAZA ETMELİSİN. BU ON ŞEY,
BismillahirRahmanirRahim Batılı gözüyle Fatih Büyük devlet ve ilim adamı olan Fatih, en büyük düşmanlarının gözlerini kamaştıran padişahtır. Eserlerinde ondan takdirle bahsetmişlerdir. Fetih sırasında İstanbul’da bulunan İtalyan Zorzo Dolfin bir keresinde şöyle demiştir: “Sultan Mehmed, çok az gülerdi. Zekası, daimi bir çalışma halindeydi. Çok cömertti. Her işte fevkalade atılgan, hatta cüretkârdı. Seçtiği hedeflere erişmek için çok
BismillahirRahmanirRahim Osmanlı Sultanlarının Ehl-i Beyt sevgisi Sultan İkinci Abdülhamid Han, Peygamber efendimize olan tazim ve muhabbetini, Onun kutsal beldesine hizmetler götürerek ve İslam Birliği gayesini gerçekleştirmeye çalışarak göstermiştir. Hicaz bölgesiyle münasebetleri kuvvetlendirmek ve mukaddes topraklarla aradaki mesafeyi kaldırmak niyetiyle yaptırdığı Hicaz ve Bağdat Demiryolu, bunun en güzel örneği olmuştur. Demiryolu yapımının Medine’ye ulaştığı esnada, Sultanın
BismillahirRahmanirRahim Resulullahın (sav) amcası ve Hazret-i Ali’nin babası Ebu Talib (ra) Sana kimse dokunamaz İslamiyet kuvvetlendikçe müşriklerin düşmanlıkları arttı. Fakat Ebu Talib’den korktukları için bir zarar yapamıyorlardı. Müşrikler, Ebu Talib’e gelip “Ya yeğenini bize teslim et, yahut putlarımıza hakaret etmesin” dediler. Ebu Talib, müşriklerin arzusunu yeğenine bildirdi. Resulullah kabul etmedi. Ebu Talib, “Ey oğul sen
BismillahirRahmanirRahim Bir gün Ebu Bekir Sıddık (r.a) Resulüllah(S.A.V)’ın evine geldi. İçeri gireceği sırada, Hz. Ali Bin Ebi Talib (r.a) da geldi. Hz. Ebu Bekir (r.a.) (Geri çekilip) : -Ya Ali sen buyur, gir dedi. O da cevap verip, aralarında, aşağıdaki uzun konuşma oldu: -Ya Ebu Bekir! Sen önce gir ki, her iyilikte önde olan, her
Bağlantılar